Skip to content

Defne Gübre Hakkında

Defne Gübre bir Aldur işletmesidir

Aldur Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. 1993 yılında, madencilik ve doğal taşlar sektöründe faaliyet göstermek üzere kuruldu. 1995 yılından beri İzmir / Aliağa Çaltılıdere Köyünde bazalt madeni işletmektedir. İzmir / Çanakkale yolu kenarında, Aliağa / Çaltıdere Köyü Bozdevlit Tepe’de bulunan 250 hektarlık ruhsatlı bazalt ocağı; Türkiye’de işletilebilir durumdaki en büyük ve limanlara en yakın bazalt ocağıdır. Üretmekte olduğu Bazalt Parke Taşları ve Doğal Bazalt Sütunlarının büyük bölümünü yurt dışına, özellikle Avrupa Ülkelerine ihraç etmektedir. Bazalt Parke Taşları üretiminde ve ağırlıklı olarak yurt içine satışını yaptığı ham ve renkli bazalt granülleri, bazalt raspa kumu ve mikronize bazalt tozu gibi ürünlerde Türkiye’nin, bazalt balast malzemeleri ve bazalt mıcırları konusunda da Ege Bölgesinin en büyük üreticisidir. Ayrıca bünyesinde Defne Gübre adı altında bulunan işletmesinde Mineral Toprak Düzenleyicisi, Organik Gübre ve Organomineral Gübre üretimi yapmakta olup ülke tarımına da fayda sağlamaktadır. Dünya Organik Gübreler literatüründe bulunan Bazalt kaya tozunu ülkemiz topraklarının mineral element eksikliklerini gidermek ve düzenlenmesinde kullanılması amacı ile AR-GE çalışmaları ve Bakanlıkta Organik Hammaddeler sınıfına girmesinde önemli yol alınmıştır.

DEFNE Tamamen Doğal Maddelerden Üretilir.

  • DEFNE’nin üretimi için; yedi çeşit doğal kayaç ve üç çeşit doğal mineralden cevheri ayrı ayrı öğütülür. Öğütülürken filtre sistemleri ile tutulan, mikron boyutlarında ve bitki tarafından alınabilecek incelikteki tozlar; daha sonra uygun oranlarda karıştırılarak, yine doğal ve organik kökenli madenler katılarak işlenir ve zenginleştirilir.
  • Tamamen doğal girdilerden üretilen DEFNE; mineraller, makro ve mikro besin maddeleri içeren “ Doğal ve Organik madde kökenli bir gübre”dir.
  • DEFNE’nin tane boyutu 0-50 mikron aralığındadır, yani ortalama tane büyüklüğü milimetrenin 40’ta biri kadardır. Çok ince boyutlu olması nedeniyle içeriğindeki besin elementleri ve mineraller toprağa hızlıca karışarak bitki tarafından alınır.
  • Doğal kökenli olduğu için, DEFNE’nin fazla veya sürekli kullanımında toprak veya bitkilerde zarar görülmez. Tam tersine toprağı daha zenginleştirir, verimini arttırarak uzun yıllar bu artışın korunmasını sağlar.
  • DEFNE’nin bünyesinde toprağa ve bitkiye zararlı olabilecek ağır metaller vb. maddeler yoktur.

DEFNE Toprak pH’sını Dengeler.

Toprağın pH’sının, dengelenmesi bitkilerin sağlıklı gelişmesi için hayati önemdedir. Toprak pH’sı yüksek olduğunda; bitkiler mikro besin elementlerini alamadıkları için beslenmeleri eksik kalır. pH düşük olduğunda ise; topraklar asidik hale gelir, bitkiler makro besin elementlerini alamadıkları için ölürler. DEFNE’nin içeriğindeki yüksek kaliteli Kalsiyum ve Magnezyum toprakların pH ( 6 pH) değeri de bu dengelemeye ayrıca olumlu katkı yapmaktadır.

DEFNE Besinlerin Dengeli Alımını Sağlar.

  • DEFNE’nin iyon değiştirme özelliği çok yüksek olduğundan; topraklarda birikmiş olan her türlü besin maddelerinin bitkiler tarafından alınımını kolaylaştırır ve tüm bitkilerin besinlerden eşit, dengeli, yeterince ve kolayca yararlanmasını sağlar.

DEFNE Toprakta Kaybolmaz.

  • DEFNE Kimyevi katkı maddeleri içeren diğer gübreler gibi zamanla kaybolmaz. Eriyip yok olmaz, rüzgarla savrulup gitmez.
  • DEFNE’nin toprakla özel bir bağ kurarak toprağın ayrılmaz bir bileşeni haline gelir, evsafını değiştirerek toprağı zenginleştiri.
  • Toprağı yumuşatır, havalandırır, toprak içerisindeki canlı yaşamını güçlendirir, topraktaki besin elementlerini yaşatır.
  • Toprak ısısını, topraktaki organik madde ve yararlı mikroorganizmaları arttırır.
  • Üç uygulamadan sonra, toprağa sağladığı yararlar yıllarca devam eder.

DEFNE Çok İşlevli Özel Bir Karışımdır.

  • DEFNE’nin içeriğinde, bitkiler için gerekli olan Kalsiyum ( CaO), Magnezyum ( MgO), Potasyum ( K2O), Demir ( Fe ), Mangan ( Mn), Çinko (Zn), Molibden ( Mo) ve diğer besin elementlerinin bulunması, DEFNE’yi “Zengin İçerikli Gübre” olarak öne çıkartmaktadır.
  • DEFNE aynı zamanda toprağın fiziksel ve biyolojik yapısını da düzenleyerek bitki için ideal hale getirme özelliği nedeni ile “ Güçlü bir Toprak Düzenleticisi” olarak ta fark yaratmaktadır.
  • DEFNE’nin içeriğindeki diğer önemli madde olan yüksek miktar ve kalitedeki Silisyım (SiO) ise bitki dayanıklılığını, gelişimini, bitkinin hastalıklara olan direncini arttırarak “ Benzersiz Bir Ürün” haline getirmektedir.
  • DEFNE’nin içeriğinde bulunan yüksek kalitedeki Kalsiyum ve Magnezyum, bir çeşit kireç gibi işlev görerek toprağın ph derecesini dengeleme ( nötralize etme) yeteneğine sahiptir. DEFNE’nin düşük pH değeri ise bu dengelemeyi ayrıca desteklemektedir.
  • Geleneksek olarak kullanılan gübrelerin yıllarca uygulanması sonucu genellikle Fosfor topraklarda bloke olmuş bir şekilde kalır. Mikro elementler ve Silisyum açısından zengin olan DEFNE gübresinin kullanımı bitkilerin toprakta bloke olmuş bir fosfora hızlı bir şekilde erişmesini de mümkün kılmaktadır.

DEFNE Su Tutucudur.

  • Tuttuğu suyu dengeli bir şekilde bırakarak kurak ortamlarda bitkileri korur.
  • Gübreli suyun akıp gitmesini önleyerek gübreyi verimli kullanma olanağı sağlar.
  • Gübreli suyun topraktan sızıp giderek yer altı sularını kirletmesini engeller.
  • Killi topraklarda suyun yüzeyde kalıp buharlaşmasını, kumlu topraklarda suyun yer altına süzülmesini engeller. Dolayısı ile sulama için kullanılan su miktarını azaltarak ekonomiklik ve tasarruf sağlar.

DEFNE Tarımda “Silisyum Mucizesi” Yaratır.

Bitki gelişimi ve sağlığı için tarımda çok kullanılan bir işleve sahip olan ve DEFNE’nin içeriğinde yüksek kaliteli olarak %20’den fazla bulunan Silisyum;

  • Bitkilerin verimliliğini arttırmakta, bitkilerin dış hücre duvarında birikerek bitki duvarını güçlendirip külleme ve mantar hastalıkları ile böcek zararına karşı direncini geliştirmektedir.
  • Bitkilerde su kaybını azaltmakta, bitki gövdesini kuvvetlendirerek bitkilerin dik durmasını sağladığı için yapraklar güneş ışığından daha fazla yararlanıp %36 daha fazla fotosentez yapmakta, yapraklar parlak ve koyu yeşil bir renge bürünmektedir.
  • Tahıllarda yatmayı durdurmakta, kök parazit ve hastalıklarını azaltmakta, Mangan ve Demir in aşırı alımını önleyerek bunların toksik etkisine engel olmaktadır.
  • Bitkilerin sıcağa, soğuğa ve strese karşı direncini arttırmakta, Nar ve Kiraz gibi bitkilerin meyvelerinde çatlamaları engellemektedir.
  • Domates, Hıyar, soya fasülyesi ve çilek vb. bitkiler için mutlak gerekli olup; pamuk, buğday, yer fıstığı, kakao, elma, tütün, kavun vb. diğer bitki türlerinin büyümesinde çok yararlıdır.
  • Silisyum aşırı biriktirildiği zaman bitkiye zarar vermeyen tek elementtir. Dolayısı ile DEFNE’nin fazla kullanımı bir sakınca yaratmaz.

DEFNE Meyve Üretiminde;

  • Meyvelerin tane miktarını, yumru ağırlığını, tohum ve meyve göz oluşumunu arttırır.
  • Meyvelerin dökülmesini, çatlamasını ve deformasyona uğramasını engeller, dayanıklılığını arttırır.
  • Meyvelerin lezzetlerini ve meyve suyundaki C vitaminini ve şekeri arttırır, Meyvelerin raf ömrünü uzatır.

DEFNE’nin Kullanım Alanları.

  • Açık ve kapalı alanlardaki sebze ve Meyve üretiminde,
  • Tahıl ( Hububat) ve Sanayi bitkileri tarımında,
  • Çiçek ve Süs bitkileri üretimi ve bakımında,
  • Spor alanları, çim sahalar, parklar ve yeşil alanlarda,
  • Toprağın yumuşatılarak havalandırıp kıvama getirilmesi işleminde,
  • Erozyon önlemede, Yanmış ve çorak toprakların ıslah edilmesinde,
  • Toprakta tuzlanmanın giderilmesinde,
  • Taban suyu yüksek alanlardaki tarımsal faaliyetlerde.

DEFNE  Toz Gübrenin Pulverize Kullanımı.

Çiçek açan her meyvenin üretiminde; Defne’nin Püskürtme ile kullanımında üründe hem verim artışı ve ürün kalitesi artışı sağlanmakta hem de ilaçlama ihtiyacı yarıdan daha fazla düşmektedir.

Uygulama; 1000-1200 litrelik Turbo Atomizer veya Taral tankına 1 torba Defne Toz gübre karıştırılarak meyve üzerine püskürtme ile yapılır.

 

Armut Üretimin’de;

  1. Uygulama; Çiçek öncesi, tomurcuk yaparken
  2. Uygulama; Çiçekler döküldükten sonra
  3. Uygulama; Meyveler çeyrek büyüklüğüne geldiğinde.
  4. Uygulama; Hasada bir ay kala yapılır.

Şeftali, Elma, Ayva ve Erik Üretimin’de;

  1. Uygulama; Çiçekler döküldükten hemen sonra.
  2. Uygulama; Meyveler çeyrek boyutuna geldiği zaman.
  3. Uygulama; Meyveler yarı boyutuna geldiğinde.
  4. Uygulama; Hasada bir ay kala yapılır.

Zeytin Üretimin’de;

  1. Uygulama; Çiçek dökümünden hemen sonra yapılır. Bu uygulama ile Zeytin meyvesi sağlıklı büyür, yere dökülmesi büyük ölçüde azalır. Hasat’ta kaliteli ve dolgun ürün elde edilir.
  2. Uygulama; Hasattan sonra yapılır. Bu uygulama ise zeytin ağacını -10 0C dereceye kadar dona dayanıklı hale gelir.

DEFNE ‘nin Kullanımı ile verimlilik çok ciddi oranda artar.

  • Ürünün verimini ve ürün kalitesini yükseltir.
  • Toprağın nem tutma özelliğini arttırır.
  • Katyon Değişim Kapasitesini arttırır.
  • Toprak yapısını zenginleştirir.
  • Toprağın Drenajını arttırır.
  • Çevre ve Toprak dostudur.

ORGANİK TARIM İÇİN BAZALT GÜBRESİ

Organik tarımda dünya liderlerinden olan Avustralya da, 200 taş ocağına sahip BORAL şirketinin bilim adamları 1997 yılında kayaç tozunun organik tarımdaki yararlarını bilimsel olarak ispatlamışlardır. Bilim adamlarının birçok deneme çalışmalarından sonra vardıkları sonuç:

  1. Bazalt kayası başta olmak üzere mineral zenginliği için farklı kayaç karışımı önerilmektedir.
  2. Kayaç tozuna organik madde (kompost) katıldığında verim artmaktadır.
  3. En üst düzeyde verim: kayaç tozu, kompost ve çok az miktarda kimyasal gübre karışımıdır.
  4. BAZALT TOZUNUN YARARLARI
    Organik tarımda kayaç tozu kullanmanın yararları aşağıdaki gibidir:
  5. Toprağın bereketini ve su tutma özelliğini artırır
  6. 2-Toprağın sağlığını yapısını iyileştir
  7. 3- toprağın eksik minerallerini tamamlar
  8. 4- Toprağın mikrobial aktivitesini artırır
  9. 5- Toprağın pH değerini artırır
  10. 6- Bitkinin topraktan besin alma kabiliyeti geliştir
  11. 7- Ürün verimi ve kalitesi artar.

NE KADAR BAZALT TOZU?
Toprağın fiziksel ve kimyasal özelliğine göre toprağın yeniden mineralleştirilmesi söz konusudur. Örneğin çok tükenmiş asitli topraklarda ilk yıl üç ayda bir metre kareye 1kg, daha sonraki yıllarda 2 yılda bir, bir dönüm araziye 2 ton bazalt tozu serpilmesi önerilmektedir. Bazalt tozu kolay bulunana bilen bol ve ucuz toprak düzenleyicisidir. Toprak yenilenebilir bir madde olmadığına göre tükenmiş Doğu Karadeniz bölgesi topraklarının bereketli hale getirilebilmesinin en önemli ve sonuç alıcı yöntemi toprağın yeniden mineralleştirilmesidir. Bu konuda başta Avusturalya, Brezilya ve Amerika olmak üzere birçok ülkede araştırmalar ve uygulamalar halen devam etmektedir.

Biyodinamik Tarım nedir?

Biyoloji ve jeolojinin karmaşık ilişkisi sonucunda toprak dengesini sağlayarak insan sağlığına zarar vermeyen toprak verimini artıran doğal bir tarım yöntemidir. Başka deyişle Biyodinamik tarım organik tarımın bir adım ötesidir. Volkanik bazalt kayası tozundaki 70 civarındaki doğal ana ve iz element verimsiz toprağa karıştığında topraktaki eksik elementler tamamlanarak;

  1. Toprağın doğal dengesi sağlanmış olur.
  2. Topraktaki mikro organizmalar nicelik ve nitelik yönünden bollaşarak toprak kalitesi artar.
  3. Ürün çok daha bol ve hastalıklara karşı dirençli olur.

Bazaltik kayaç tozundaki ana ve iz elementler toprakta nasıl çalışıyor?
Bazalt tozu toprak ve suda çabucak çözülerek içindeki silis, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum ve fosfor gibi ana elementler ile bakır, çinko, molibden gibi iz elementleri toprağa, mikro organizmalara ve bitkilere verir. Böylece bazalt tozundaki silikatlar bitkileri haşere ve mantar istilasından korurken, magnezyum fotosentez olayını hızlandırır. Fosfor bitkilerin çok daha fazla ürün vermesini sağlar. Kalsiyum bitki hücre duvarlarının yapımından sorumludur.

Bazaltik toz paramağnetik özeliktedir
Bazalt tozu paramanyetik özellik taşıdığından dolayı atmosferin elektromanyetik gücünü bitki materyallerine aktararak ürün kalitesini ve verimini artırır.

Ek ilaçlamaya gerek yok!
Kayaç mineralleri ile zenginleştirilmiş topraktaki tarımda haşere, böcek, mantar veya hastalıklar için ek ilaçlamaya gerek yoktur. Biyodinamik tarımda 40m2 bir alan için 20kg torba halinde ucuz bazalt tozu gerekmektedir. Doğal kayaç gübresi ile beslenmiş bu tür topraklardan çok daha ucuz, bol ve kaliteli doğal ürün elde etmek mümkündür. Biyodinamik Tarım yöntemi başta Avusturalya, Brezilya, Amerika ve Avrupa da kimyasal gübre tarımına alternatif olarak gittikçe artan bir hızda uygulanmaktadır.
Toprak kaybettiği mineralleri aktif volkanlardan alıyor 

İnsanlık tarihine baktığımızda aktif volkanlar etrafında yerleşim alanlarının ve bereketli toprakların varlığını görüyoruz. İnsanlar hayati tehlikeye rağmen bu aktif yanardağlarının çevresini terk etmemişlerdir. Çünkü her volkan faaliyetinde kilometrelerce genişliğindeki alanda toprak kaybetmiş olduğu mineralleri volkan küllerinden karşılamaktadır.

Örneğin İtalya’nın en bereketli üzüm bağları Vezüv yanardağının eteklerinde yer alır.
35.000 ve 12.000 yıl önce Vezüv yanardağı faaliyete geçerek külleriyle çevresindeki tarım arazilerini gübrelemiş ve buralardan yüksek verim alınmasına neden olmuştur. Benzer şekilde Amerika da 1980 yılında St Mount Helen aktif yanardağı püskürmüş daha sonraki yıllarda volkanik küller altında kalan arazilerden bereketli ürünler alınmıştır.
Kimyasal gübreler sürdürülebilir, sağlıklı bir tarım için çözüm olamaz!
Sürekli suni gübreler ile üretim yapmak sürdürülebilir, sağlıklı bir tarım açısından mümkün değildir. Azot, fosfat ve potasyumlu kimyasal gübreler kısa vadede bitkilerin hızlı bir şekilde büyümesine imkan verirken toprağın doğal dengesini bozarak toprağa hayat veren mikro organizmaların hızlı bir şekilde yok olmasına sebebiyet verir. Böylece verimsizleşen topraktan aynı miktarda ürünü alabilmek için daha fazla kimyasal gübre kullanılması gerekir. Bu kısır döngü topraklarımızın yarısından fazlasının verimsiz hale gelmesine neden olmuş, buna bağlı olarak da her yıl gübre ithalatı bir önceki yıla göre artmıştır.
Kimyasal gübre açısından %90 oranında dışa bağımlıyız. Son rakamlara göre 5 milyon ton gübreye 5 milyar dolar ödemek zorunda kaldık.
Güçsüzleşen Yeryüzü toprağı Dünya nüfusunu besleyemez hale geldi
Küresel ölçekte hızla artan nüfus insanı besleyen toprağın hızlı bir şekilde sömürülmesine ve gün geçtikçe verimliliğinin düşmesine neden olmuştur. Doğal dengesini kaybetmiş, verimsiz topraklardan dünya nüfusunu doyurmak için bol verim elde etmenin en pratik yöntemi kimyasal azot gübresi kullanmaktır. Ancak aşırı kimyasal gübreleme çevre kirlenmesine neden olduğu gibi, ürününde insan sağlığı için büyük bir tehdit oluşturduğu bir gerçektir. Verimsiz topraklarda yapılan aşırı kimyasal gübreleme ile kanser arasındaki ilişkiler bilim dünyasında sürekli tartışılan konular arasındadır.
Ülke topraklarımızın çoğu verimsiz ve sığdır.
Ülkemizin yarısından fazlasındaki toprak sığ ve kalitesizdir. Başka deyişle toprak kalitesinin bir göstergesi olan mikro organizma ve onların besin kaynağı olan mineraller bakımından tüketilmiştir. Bu nedenle verimsiz topraklarda verimi artırmak için kullanılan aşırı kimyasal gübre zamanla toprağın daha da verimsiz olmasına, ürünün ise aşırı kanserojen nitrat, fosfat ve potasyum açısından zenginleşmesine neden olur.
Verimsiz topraklardaki aşırı kimyasal gübreleme ile kanser hastalığı arasındaki ilişkiler bilim dünyasında oldukça yaygındır. Oysa Biyodinamik doğal tarım, kimyasal gübre tarımına göre çok daha ucuz, sağlıklı, bol ve kaliteli ürün veren aynı zamanda toprak kalitesini ve dengesini sağlayan bir yöntemdir.
Organik Tarım ile Biyodinamik Tarım arasında ne fark vardır?
Organik tarım ile Biyodinamik tarım çok benzer özellik taşır.
Organik tarımda toprağa hayat veren mikro organizmalar besinlerini doğrudan topraktaki organik maddelerden sağlar. Ancak küresel ölçekte toprak organik maddelerce fakirleştiğinden toprakta verimsizleşmiştir. Biyodinamik tarımda ise organik elementlerce fakir olan çorak topraklara mikro canlılara enerji veren doğal ana ve iz elementler bazaltik kayaç tozu ile kazandırılır. Bu yöntemle toprak mikro organizmalar açısından bollaşarak yeniden canlanır ve üretken hale getirilir.
Üretim oranı en çok tartışılan konu!
Kimyasal tarım ile organik tarım arasında en can alıcı nokta üretim oranı farkıdır.
İstatistiklere göre organik tarımın ürün oranı kimyasal tarıma göre %25 daha düşüktür.
Gün geçtikçe artan nüfusa bağlı olarak tarım ürünler ininde pahalanması ve iştah kabartan rekolte kimyasal gübrelemeyi insan sağlığına rağmen öne çıkarmaktadır. Akılcı çözüm zaman zaman kimyasal gübrelemeye ara verip bazalt tozu ile toprağı gübrelemek ve kaybolan toprak dengesini ve kalitesini yeniden sağlamaktır
Ülkemizde taş endüstrisinde bazaltik toza yer vermeliyiz.
Ülke topraklarımızın yarıdan fazlası organik madde bakımından fakir olduğundan kalitesiz toprak sınıfına dahil edilmektedir. Ürün rekoltesi suni gübrelemeğe bağlıdır. Ancak bu sürdürülebilir sağlıklı bir tarım politikası değildir. Öte yandan Ülkemizde taş endüstrisi oldukça gelişmiş olmasına rağmen toprağı doğal yöntemlerle yeniden canlandıran Biyodinamik tarımın pek bilinmemesinden dolayı bazalt tozu endüstrisi de henüz gelişmemiştir. Biyodinamik Tarım başta Avustralya olmak üzere, Brezilya, Amerika ve Avrupa da yaygın olarak kullanılmaktadır. Konu ile açıklayıcı bilgiler aşağıdadır.

1-Building Soil Health with Volcanic Basalt – Eco-Farming Daily.
( Volkanik bazalt ile toprak sağlığının oluşturulması )

 2- Basalt/Rock Dusts (Palagonite) – Biodynamic Agriculture Australia
(Bazalt/Kaya Tozu (Palogonit)- Biyodinamik Tarım Australya)